-Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Ben Ahmet Yazıcı. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat bölümü mezunuyum. Bitirme tezimi ‘’kruvaziyer liman özelleştirmesi ‘’ üzerine yaptım. Stajer olarak girdiğim ilk firmada yedi sonra genel koordinatör olarak ayrıldım. Bu sırada birçok limana cruise liman projesi hazırladım.Sonra başka firmaların cruise departmanlarının başına geçtim. Başka tur operatörlerinin Türkiye direktörlüğünü yaptım. Bodrum çıkışlı Türkiye’nin Cruise Gemisi projesini hazırladım ve sonrasında da kendi markamı kurdum. Şimdi Türkiye’nin en büyük tur şirketlerine cruise paketleri sunuyorum.
-Kruvaziyer gemi açısından Türk Turizmini nasıl değerlendirirsiniz?
Liman özelleştirmesinden sonra Türkiye’ye gelen gemi sayısı arttı. Şu anda bir numarada Kuşadası var. İki numarada ise İstanbul. Bunun haricinde diğer limanlarda faaliyetlerini arttırdılar. Gelen yolcular diğer yolculardan yedi kat daha fazla para harcıyorlar. Çünkü gelen yolcular A plus konumunda. Gelen yolcu sayısının artması ile seviye oldukça iyi durumda.
Hem gemi para bırakıyor hem yolcular para bırakıyor. Hem de cruise aslında bir kültür yapısıdır. Daha öncesinde Türkiye’ye geldiklerinde şaşırıyorlardı. Çünkü kafalarında bir imaj vardı. Bir anlamda biz bu tabuyuda aslında yıkmış oluyoruz.Baktığımızda Türkiye ana liman olucak şekilde çok fazla cruise açıldı. Öncsinde Türkiye’den çok fazla yolcu almazlardı. Şimdi kabin ayırmaya başladılar.
Türkiye’den Galataport ve Çeşme çıkışlı gemiyle gitmek Türk misafiri için daha kolay hale geldi.Türkler yavaş yavaş cruise gemilerine alışmaya başladılar.
Türkiye’de verilere baktığımız zaman üçyüzbini geçmesi lazım ama şuan da rakamlar altmışbeşbin civarında. Bunun kırkbeşbini Yunan Adaları’ndan oluşuyor.Günlük girişleri saymıyorum.
-Cruise gemilerinin Türkiye ekonomisine katkısı nedir?
Ekonomi açısından gelen yolcu Aplus ve yepyeni bir kültür getiriyor. Gemi kapasitesi yaklaşık olarak altıbinbeşyüz kişilik. Yolcular limana geldikleri zaman şehirde harcama yapıyorlar.Baktığımız zaman yetmiş farklı sektörü besliyor.Gemide günde yirmiüçbin yumurta tüketiliyor. Sebzelerini ağırlıklı olarak Türkiye’den alıyorlar.Bu da ülke ekonomisini ileri derecede arttırıyor.
-Gemi turlarının avantajları nelerdir?
İlk sırada rahatlık geliyor.Şöyle düşünün Barcelona çıkışlı Akdeniz turuna katılıyorsunuz, ala carte yemek yiyip caz dinledikten sonra uyuyorsunuz ve uyandığınızda Marsilya-Fransa’dasınız.Biz buna her uyandığınızda farklı bir rüyaya dalmak diyoruz. Farklı bir kültür, farklı bir dile uyanıyorsunuz.Gemi seyahatleri insana farklı geldiği ve sosyallik sağladığı için yoğun talep edilir. Psikolojik rahatlık ve kolaylık sağlar. Gemilerin karakterleri ve her yaşa uygun seçenekleri vardır. Kendi karakterinize uygun gemiyi seçerseniz daha mutlu olursunuz.
Ama Türkiye’de gemi seyahati yaygın olmadığı için önce destinasyona sonra fiyata bakılıyor.
-Gençler çok tercih ediyor mu?
Elbette. Yunan Adalarını çok tercih ediyorlar. İnsanların kafalarında çok pahalı bir şey gibi algılanıyor ama öyle değil. Talepler giderek artıyor.Her yaşa uygun tematik cruise gemileri mevcut.
-Gelen misafirleri ne gibi sürprizler bekliyor?
Çok rahat olduklarını görüyorlar. Altıbinbeşyüz kapasiteli gemide yaklaşık olarak ikibinbeşyüz personel var.Size servis veren sürekli bir personel görüyorsunuz. Herşeye çok rahat ulaşabiliyorsunuz.İsterseniz havuzda güneşlenebilirsiniz, isterseniz şehiri gezebilirsiniz. Gemideki aktiviteler çok sürpriz geliyor.Bazı ünlü showları getiriyorlar.Sosyalleşebiliyorsunuz. Hepsi mutlu müşteriler.
-Otel kültüründen çok farklı bir kültür diyebilir miyiz?
Tabii ki; otelde hep aynı plaj ve aynı mekan, gemide ise sürekli değişiyor. Her gün yeni bir şehire uyanıyorsunuz.
Röportaj: Nurcan Karaçam